Göğüs ağrısına dikkat! Uzmanlar uyardı: Reflü kalp krizi ile karıştırılıyor!
Reflü, göğüs ağrısına neden olabilen bir hastalık ve bu durum, kalp krizi belirtileriyle karıştırılabiliyor. Uzmanlar, reflünün ciddiye alınması gereken bir hastalık olduğunu vurguladı. Gastroözofageal reflü, mide asidinin yemek borusuna geri kaçması sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Bu durum, özofagusun alt uç bölgesinde hasarlanmaya yol açarak göğüs kemiğinin arka bölgesinde yanma hissine neden olur. İşte, reflü nedir ve belirtileri nelerdir sorularının cevapları!
REFLÜ KAYNAKLI GÖĞÜS AĞRISI!
Reflü kaynaklı göğüs ağrısı, kalp krizi belirtileriyle karışabilir. Uzmanlar, reflünün göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtiyor. Reflüde, asit yemek borusunu tahriş eder ve bu rahatsızlık duyusu beyne iletilir. Göğüs kemiğinin arkasındaki yanma hissi, bu durumun en yaygın semptomlarından biridir ve “Heartburn” olarak adlandırılır.
Bu nedenle, hastalar genellikle reflüyü kalp krizi ile karıştırabilirler. Yapılan çalışmalarda, göğüs ağrısı şikayetiyle hastaneye başvuran bazı kişilerin aslında reflü kaynaklı semptomlar sergilediği gözlemlenmiştir.
REFLÜ NEDEN OLUR?
Mide sorunlarında stres faktörünün önemli bir rol oynadığı da belirtiliyor. Stres, asit salgısını artırabilir ve vücut stres esnasında koruyucu tabakayı zayıflatarak mide üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Bu durum, reflü şiddetini artırabilir. Mide asidinin, safra, yiyecek gibi içeriğinin yemek borusuna geri kaçması, yemek borusu duvarında tahrişlere, yanıklara ve bazen ülserlere yol açabilir.
Hastaların şikayetleri ve ek rahatsızlıkları, reflü tanısının konmasında önemli bir rol oynar. Şeker hastalığı, sigara kullanımı ve obezite gibi durumlar genellikle reflü riskini artırabilir. Tanıya yönelik tetkikler genellikle yapılır ve ilaç tedavisiyle rahatlamayan kronik reflü hastalarında endoskopi, durumu daha iyi anlamak için önemli bir araçtır.
REFLÜ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Reflü belirtileri çoğunlulka yemek yedikten yarım saat sonra ve geceleri kendini gösterir. Reflünün en yaygın görülen belirtileri arasında; ekşime, yanma, geğirme, gaz, kusma, yutma güçlüğü, mide bulantısı ve ağıza acı su gelmesi vardır.
Fakat reflü belirtileri sadece bunlarla sınırlı değildir. Mide içeriğinin sıklıkla yemek borusuna çarpması zaman içerisinde bu bölgedeki sinirlerde tahribata neden olmaktadır. Bu sinirlerin tahrip olmasıyla beraber göğüste, boğazda, kalpte veya kollarda çeşitli farklı şikayetler göreülebilmektedir.
REFLÜYE NE İYİ GELİR? REFLÜ NASIL GEÇER?
Reflü tedavisinde, yaşam tarzında yapılan değişikliklerin büyük önemi bulunmaktadır. Birçok insan, mide asidini baskılayan ilaçlar ve yaşam tarzı değişiklikleriyle reflüyü kontrol altında tutabilir. Ancak, bazı durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. Reflü tedavisinin ilk aşamasında genellikle mide asidini düzenleyen ilaçlar ve yaşam tarzında yapılacak değişiklikler ön plandadır.
Obezite, karın içi basıncını artırarak mideye baskı yaparak reflüyü şiddetlendirebilir. Bu nedenle, hastaların fazla kilolarından kurtulmaları, sigarayı bırakmaları, dar elbiseler giymemeleri, yağlı ve kızartma yiyeceklerden, domates salçasından, alkolden, çikolatadan, naneden, soğan ve sarımsaktan, kahveden uzak durmaları önemlidir. Reflü tedavisinde cerrahi müdahale gerektiren durumlarda, günümüzde etkili bir şekilde uygulanan birçok cerrahi yöntem bulunmaktadır.
Reflü ilaçlarının etkisiz olduğu durumlarda veya uzun süre ilaç kullanmak istemeyen hastalarda, özellikle mide fıtığı ilerlemiş durumdaysa, reflü ameliyatı düşünülebilir. En sık tercih edilen reflü ameliyatlarından biri Nissen fundoplikasyon’dur. Bu ameliyatta, yemek borusunun mideyle buluştuğu yerdeki kapak sistemi güçlendirilir ve aynı zamanda mide fıtığı da onarılır. Nissen fundoplikasyon, laparoskopik (kapalı) yöntemle yapılan ve reflüye karşı etkili bir cerrahi olarak kabul edilen altın standart bir yöntemdir