CHP kurultayına doğru: Ankara şaşırtmadı, gözler İstanbul’da
ANKARA – CHP’nin büyük kurultayına gidilirken en önemli dönemeçler bundan önceki kurultaylarda da olduğu gibi il kongreleri. Kongrelerde yarış, yaygın tanımlamayla “değişimciler” ve “genel merkezciler” arasında yaşanıyor. Kurultay sonucunda önemli ölçüde belirleyici olan iller de -büyük kurultayda oy kullanacak delege sayısının çokluğu sebebiyle- Ankara, İstanbul ve İzmir. Pek çok CHP’li bu üç ili kazananın genel başkanlığı da kazanacağını söylüyor.
‘SONUCU BELLİ, HEYECANSIZ KONGRE’
Geçtiğimiz hafta gerçekleşen İzmir il kongresi, tartışmalar eşliğinde ‘genel merkezci’lerin galibiyetiyle tamamlandıktan sonra gözler Ankara’ya döndü. Ankara kongresi İzmir’in aksine sakin, heyecansız ve tartışmasız geçti. “100 yıllık aşkla ayağa kalk Ankara” gibi iddialı bir slogan salonun bir duvarını kapsayacak büyüklükte basılsa da katılımcıların sayısı bu sloganın ortaya koyduğu iddiayı karşılayamadı.
BLOK LİSTE OY BİRLİĞİ İLE KABUL EDİLDİ
Kongre dönemlerinin vazgeçilmez “blok liste mi, çarşaf liste mi” sorusunun cevabı da Ankara il kongresinde çok hızlı bulundu. Divana sunulan “seçimler blok liste ile yapılsın” önergesi oy birliği ile kabul edildi, beklenenin aksine bir “blok liste – çarşaf liste” tartışması da yaşanmadı. Böylece genel merkezcilerin listesi, hiçbir değişiklik olmadan seçilmiş oldu.
KILIÇDAROĞLU’NA YAKIN ERKOL’UN GALİBİYETİ
Biri ‘değişimci’lere, biri ‘genel merkezciler’e yakın iki ismin; Sercan Çığgın ve Ümit Erkol’un yarıştığı kongre öncesinde konuşma fırsatı bulduğumuz delegesinden parti meclisi üyesine, milletvekilinden parti üyesine kadar herkes sonucun belli olduğunu, genel merkez’e yakın olan Ümit Erkol’un ve listesinin kesin kazanacağını söyledi. Günün sonunda bu yorumlar haklı çıktı. Genel merkeze yakın aday Ümit Erkol, CHP Ankara İl Başkanı olarak seçildi. Erkol’un CHP Ankara il yönetiminde görev almak üzere hazırladığı, aynı zamanda büyük kurultayda oy kullanacak 72 kişilik delege listesi de kongrenin kazananı oldu. İzmir’den sonra Ankara’da da yarış Kılıçdaroğlu lehine sonuçlandı.
KONUŞMALARA YANSIYAN SİTEM
Eski ve yeni parti yöneticilerinden delegelere kadar herkesin söz hakkını kullandığı Ankara kongresinde tansiyon yükselmese de yapılan konuşmalar kimi zaman sitem, kimi zaman öfke doluydu. Sitemin ve öfkenin adresi bir konuşmada ‘değişimciler’ bir sonrakinde ‘genel merkezci’ler oldu.
DEĞİŞİM İSTEYENLERE GÖRE CHP SAĞCILAŞTI
Değişim ihtiyacına dikkat çekenler partinin sağcılaşması, parti yönetiminden habersiz kararlar alınması, yönetim organlarında uzun yıllar görev alınması, istifa mekanizmasının işletilmemesi, örgütün zayıflaması, partili olmayan danışmanların göreve getirilmesi ve tüzüğe aykırı uygulamaların hayata geçmesine dönük eleştirileri dile getirdi. Ankara Milletvekili Murat Emir, yaptığı konuşmayla bu eleştirilerin temsilcilerinden oldu. Eleştirileri en sert dillendiren isimlerden biri de eski milletvekillerinden İlhan Cihaner’di.
‘‘YEMEĞİ HEP BERABER YEDİK, ‘HESABI KILIÇDAROĞLU ÖDESİN’ DENİYOR’
Genel merkeze yakın isimlerse delegeler ve üyelerin karşısında belki de ilk kez bu kadar net açıklamalar yaptı. O isimlerden biri seçim döneminde Kılıçdaroğlu’nun yakın kurmayı olan ve ittifak görüşmelerini yürüten Oğuz Kaan Salıcı’ydı. Seçimden sonra ilk kez konuşan Salıcı, yapılan eleştirilere yanıt verirken “Yemeği hep beraber yedik ama hesabı Kılıçdaroğlu ödesin’ deniyor” ifadelerini kullandı.
EN BÜYÜK KIZGINLIK 39 MİLLETVEKİLLİ VERİLMESİ
Değişimcisinden genel merkezcisine konuşmacıların çoğunun ortaklaştığı nokta ittifak partilerine 39 milletvekili verilmesinin büyük bir hata olmasıydı. Seçim sürecinde yapılan hatalar içerisinde en çok dillendirilen, salondaki CHP’lilerin deyim yerindeyse “içine en çok oturan”ın 39 milletvekilliğinin “sağ partilere verilmesi” olduğu çok açıktı. Öyle ki o milletvekillerinden biri olan Ankara Milletvekili Sadullah Ergin’in adı konuşmalarda defalarca dile getirildi.
‘DEĞİŞİMCİ DEĞİLİM, ÖRGÜTÜN EVLADIYIM’
Kongrede sandıklar kurulmadan önce, yarışan iki aday Erkol ve Çığgın söz aldı. Salona yansımayan tansiyon kısmen bu konuşmalarda hissedildi. Sercan Çığgın, değişimcilerin adayı olarak tanımlanmasının doğru olmadığını, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylediklerinin kendisi için emir niteliğinde olduğunu söyledi. Aday olmadan önce Kılıçdaroğlu’ndan onay aldığını ifade etti.
‘GENEL BAŞKAN’A TUZAK KURANLARLA GENEL BAŞKANIN ARKASINDA OLDUĞUNU SÖYLEYEN BİR ADAY PROFİLİ’
Çığgın’ın ardından söz alan Erkol, diğer aday Çığgın’ın “yenilikçi olmadığı” yönündeki sözlerine gönderme yaparak Çığgın için İstanbul’un olanaklarının ve milletvekillerinin seferber olduğunu savundu. Erkol, Çığgın için ‘Genel Başkan’a tuzak kuranlarla genel başkanın arkasında olduğunu söyleyen bir aday profili’ değerlendirmesini yaptı.
DENEYİM VE GENÇLİK KARŞI KARŞIYA
Erkol, konuşmasıyla salondakilere deneyimini hissettirirken Çığgın’ın, Türkiye’nin İstanbul seçimlerinde tanıdığı Ekrem İmamoğlu’na benzeyen tarzı ve iddialı cümleleri çokça alkış aldı. Politik hamleler, lobi çalışmaları, siyasi kulisler olmasa genç ve heyecanlı bir siyasetçi ile deneyimli ve özgüvenli bir siyasetçinin keyif veren yarışı izlenebilirdi.
GENEL MERKEZCİLERİN ÖZGÜVENİ HİSSEDİLDİ
Günün sonunda seçim sonrası uzun süre sessiz kalan, bu sessizlik eşliğinde önümüzdeki döneme dair adımlarını atmaya başlayan genel merkezcilerin özgüveninin hissedildiği bir il kongresi gerçekleşti. Genel merkezcilerin beklediği gibi açık ara farkla değil ama 100 oy farkla Erkol’un kazandığı seçimin sonucu kimseyi şaşırtmadı.
GENÇLER UMUTSUZ: OY VERMEYECEK HALE GELDİK
Gün boyu belli bir yaşın üzerinde, çok büyük çoğunluğu erkek olan onlarca partili kürsüdeydi. Kongreyi izleyen katılımcılar arasındaki az sayıdaki gençten biri kırgınlığını, siyasete dair motivasyonunun düştüğünü “Değişimi en çok biz istiyoruz ama değişimin geçekleşeceğine olan inancımız giderek azalıyor. Liseden beri gençlik kollarında, seçim çalışmalarında her yerde partideyiz. Ama inanın neredeyse oy vermeyecek hale geldik” cümleleriyle anlattı. Bir başka genç CHP’li de partide sözlerinin, önerilerinin hiçbir karşılığı olmadığını ve bunun kendilerinde büyük bir hayal kırıklığı yarattığını söyledi. Bu kırgınlığı derinden hissederek söyleseler de biri diğerine dönerek “Gene dayanamaz gider seçim çalışması da yaparız oy da veririz” dedi.
Ankara kongresinin ardından şimdi gözler büyük kurultaya en çok delege gönderecek İstanbul il kongresine çevrildi. 8 Ekim’de yapılacak İstanbul il kongresinde Ankara ve İzmir’in aksine başa baş bir yarış yaşanması bekleniyor.